Yaşlanmanın kaçınılmaz olduğunu düşünüyor olabilirsiniz ancak bu durumun üstesinden gelmenin yolları mevcut. Yaşlanmanın dokuz biyolojik belirtisi vardır ve bu belirtiler üzerinde çalışarak yaşlanmayı durdurma stratejileri geliştirilebilir. Bu stratejiler yaşlanmayı yavaşlatmak, hatta bazı durumlarda tersine çevirmek için bilim insanları tarafından sürekli olarak araştırılıyor. Yaşlanmanın izlerini silmek belki tam anlamıyla mümkün olmayabilir, ancak bu süreci yönetmek ve kontrol altına almak kesinlikle mümkün! Nasıl mı? Gelin birlikte bakalım…
Kaynak: 1
Bilim dünyası, yaşlanma sürecini geriye döndürme hedefiyle insan bedeninin yaşlandıkça nasıl evrildiği üzerine bir çerçeve oluşturmayı hedefliyor.
Son on yılda, bölünmeyi durduran hücrelerin temizlenmesine yardımcı olan ilaçların ve genetik müdahalelerin hücreleri gençleştirdiği belirlenen özellikler bu yolda bilim insanlarına yol gösteriyor.
Bu makale, hücrelerin gençleştirilmesi ve bölünmenin durdurulmasına yönelik ilaçların geliştirilmesi konusunda bilim dünyasına önemli bir rehber oldu.
Makalede yaşlanmanın 9 belirleyici özelliği yer alıyor. Bu 9 özellik ise şu şekilde:
Yaşlanma sürecini geriye döndürme çabası içinde olan bilim insanları, son on yılda bu 9 unsuru kullanarak çeşitli deneyler gerçekleştirmiştir.
2012 yılında Japon kök hücre bilimcisi Shinya Yamanaka bir hücrenin epigenomunu embriyonik hale getirebilen proteinlerin keşfi nedeniyle Nobel Ödülü’nün sahibi oldu.
Biyoteknoloji sektöründeki önemli oyuncular arasında yer alan Altos Labs, Retro Biosciences ve Google’ın çatı şirketi Alphabet bünyesinde faaliyet gösteren Calico Life Sciences yaşam süresini uzatma ve sağlık durumunu iyileştirme potansiyeli olan bir yöntem arayışı içerisinde.
Dorian Therapeutics ve Senolytic Therapeutics gibi firmalar yaşlanmayı yavaşlatma ve yaşla ilişkili rahatsızlıkları azaltma potansiyeli olan tedaviler üzerinde çalışıyorlar.
Uzmanlar beslenme biçimlerimizi düzgün bir şekilde uyarlayarak, besin algılamamızı daha etkin bir hale getirebileceğimizi belirtiyor.
Kalori kısıtlamasının sonuçlarını taklit edebilen ilaçlar üzerinde çalışmalar ise sürüyor.
Özellikle yirminci yüzyılda, yaşlanma sürecine karşı potansiyel bir panzehir olabileceği düşünülen bir teori telomerlerin önemini vurgulamaktadır.
Bu durum telomerlerin ve telomeraz enziminin yaşlanma sürecini durdurma veya yavaşlatma potansiyeli olan önemli unsurlar olduğunu göstermektedir.
Yaşlanma süreciyle beraber telomerlerin kısalması ve bu durumun çeşitli hastalıklarla ilişkili olduğu bilimsel çalışmalarla kanıtlanmıştır.
Telomerazın aktif hale getirilmesinin kanser hücrelerinin kontrolsüz çoğalmasına yol açabileceği de bir başka önemli noktadır.
Yaşlanma sürecinin 9 belirgin niteliğini belirleyen bilim insanları, önceki dönemlerde üç ek özellik daha belirlemişlerdir.
Danimarkalı genetikçi Lene Juel Rasmussen, geçen sene diğer araştırmacılarla birlikte birkaç yeni özellik daha belirlemiş ve gelecekte daha fazla özelliklerin belirlenebileceğini öne sürmüştür.