Açlık Sınırı ve Asgari Ücret Arasındaki Fark Uçuruma Dönüşüyor: Eylül 2024 Verileri
Türkiye’deki yaşam koşulları, açlık sınırı ile asgari ücret arasındaki makasın giderek açılmasıyla daha da zorlaşıyor. Eylül 2024 itibarıyla, Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’nun araştırma biriminin açıkladığı verilere göre, açlık sınırı 21.000 liraya ulaşırken, yoksulluk sınırı ise 65.873 lira ile kaydedildi. Bu durum, emekli ve asgari ücretlilerin enflasyon karşısında nasıl ezildiğini gözler önüne seriyor.
Açlık Sınırı ve Yoksulluk Sınırı Ne Kadar?
KAMU-AR’ın raporuna göre, dört kişilik bir ailenin geçim standardını belirleyen açlık sınırı, asgari ücret olan 17.002 liranın 3.998 lira üstüne çıkarak 21.000 lira olarak belirlendi. Yoksulluk sınırı ise asgari ücretin 3.8 katına ulaşarak 65.873 lira oldu. Bu da demek oluyor ki, asgari ücretli bireyler yoksulluk sınırının yalnızca %25.8’ini karşılayabiliyor. Emekli aylığı ise açlık sınırının %59.5’ini karşılayabiliyor, bu da emeklilerin neredeyse %60’ının açlık sınırının altında yaşam mücadelesi verdiği anlamına geliyor.
Zam Yağmuru ve Artan Gıda Fiyatları
Açlık sınırı, bir önceki aya göre yalnızca 42 lira artarken, gıda dışı ihtiyaçlar için harcama tutarının 1.674 lira artışı dikkat çekiyor. Eylül 2024 itibarıyla gıda dışı ihtiyaçlar için gereken harcama toplamda 44.873 liraya ulaştı. Yoksulluk sınırında da bir önceki aya göre 1.715 lira artış yaşandı.
Son bir yıl içinde açlık sınırı, tam 6.458 lira artış gösterdi. Yıllık olarak gıda dışı ihtiyaçlar için yapılması gereken harcama ise 17.764 lira artış gösterdi. Bu artışlar, ekonomik belirsizlik ve yüksek enflasyonla birleşince vatandaşın bütçesi üzerinde büyük bir yük oluşturuyor.
Gıda Harcamalarında Artış
Ayrıca dengeli beslenebilmek için et, balık ve yumurta alışverişinde harcanması gereken tutar da eylülde bir önceki aya göre 77 lira artış gösterdi. Yıllık bazda bu rakam 2.048 lira artarak toplamda 6.096 liraya ulaştı. Kuru bakliyat için gereken harcama da 2023’ün aynı dönemine göre 125 liralık bir artışla 428 lira oldu.
Sonuç Olarak
Bütün bu veriler, açlık sınırı ve yoksulluk sınırı arasındaki makasın giderek açıldığını ve Türkiye’de yaşayan milyonlarca insanın giderek zorlaşan yaşam koşulları altında ezildiğini gösteriyor. Ekonomik istikrarın sağlanması ve vatandaşların temel ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için acil önlemlerin alınması gerektiği, artan maliyetler karşısında sürdürülebilir bir çözüm arayışının kaçınılmaz olduğu ortaya çıkıyor.
Bu çerçevede, hükümetin yapacağı politikaların etkisi, önümüzdeki dönemde halkın yaşam kalitesini doğrudan etkileyecektir.
Kaynak: Yeniçağ
