Türkiye’nin çabalarıyla hayata geçirilen Karadeniz Tahıl Girişimi konusunda Moskova yönetiminin tutumu, Batı’yı endişeye sevk ediyor.
“Anlaşmanın uzatılması için bir sebep yok.” şeklindeki mesajların ardından Avrupa Birliği’nden (AB) yapılan açıklamada, söz konusu girişimle ilgili beklenti dile getirildi.
AB Komisyonu sözcülerinden Peter Stano, Ukrayna tahılının uluslararası piyasalara gönderilmesini sağlayan mutabakata ilişkin konuştu.
“Türkiye öncülüğündeki görüşmeler gerekli”
Basın toplantısında açıklamalarda bulunan Stano, AB olarak önceliklerinin Ukrayna tahılının dünya pazarına ulaşması olduğunu söyledi:
Bu girişimin tüm taraflarına anlaşmanın uzatılması çağrısında bulunuyoruz. Türkiye ve Birleşmiş Milletler öncülüğündeki görüşmeleri gereklilik olarak değerlendiriyoruz.
AB’den Rusya’ya taviz iddiası
Anlaşmanın uzatılmasını sağlayacak tüm çözümleri araştırmaya açık olduklarını aktaran Stano, aynı zamanda Rusya’nın Ukrayna’daki savaş kabiliyetlerinin de mümkün olduğu kadar engellenmesi amacını sürdüreceklerini dile getirdi.
Uluslararası basında, AB’nin anlaşmanın uzatılmasını sağlamak amacıyla Rusya Tarım Bankası’na (Rosselkhozbank) yönelik yaptırımları kaldırmak üzere taviz vermeyi düşündüğü iddia edilmişti.
Türkiye öncülük etti, İstanbul’da imzalandı
Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırısının küresel gıda fiyatları üzerindeki etkisini azaltmak için BM, Rusya, Türkiye ve Ukrayna, 22 Temmuz 2022’de İstanbul’da düzenlenen törenle Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması’nı imzalamıştı.
Daha önce birkaç kez uzatılan anlaşmanın süresi 17 Temmuz’da dolacak. Rus yetkililer, anlaşmanın uzatılması için bir olasılık görmediklerini ifade ediyor.
Peskov: Pek umut yok
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, 3 Temmuz’daki açıklamasında, Rusya Tarım Bankası (Rosselkhozbank) dahil tüm Rus bankalarına SWIFT yaptırımlarının kaldırılması ihtimalini değerlendirmiş ve tahıl anlaşmasında Rusya’yı ilgilendiren kısmın uygulanmadığını belirtmişti.
Peskov, “Anlaşma süresi sona erene kadar biraz zaman var. Ancak bu kısmının uygulanacağına dair umut pek yok.” demişti.
