1. Haberler
  2. Ekonomi
  3. İmamoğlu, geçmiş dönemde yapılan metrobüs alımlarını eleştirdi!

İmamoğlu, geçmiş dönemde yapılan metrobüs alımlarını eleştirdi!

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Geçmiş dönemde Hollanda’dan yapılan metrobüs alımlarını eleştiren İmamoğlu, tanesine 1 milyon 250 bin euro ödendiğini belirterek, “Bugünün parasıyla otobüsün tanesi 23 milyon lira. Hiç mi Allah korkunuz yok, hiç mi vicdanınız sızlamıyor?” diye eski yönetime çıkıştı. Ekonominin kötü olduğunu da belirten İmamoğlu, “Hükümeti değiştirmek zorundayız. Bunun başka bir yolu yok.” ifadelerini kullandı.

 

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB), “150 Günde 150 Proje” maratonu kapsamında, İETT’de taşeron olarak çalışan 446 personele kadro verilmesi ve 160 yeni otobüsün metrobüs filosuna katılması dolayısıyla düzenlenen törene katıldı. Kurtköy Yenişehir Mahallesi’ndeki İETT Garajı’nda düzenlenen törene İmamoğlu’nun yanı sıra CHP milletvekilleri Gürsel Erol ve Mahmut Tanal, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık ile İYİ Parti İBB Meclis Grup Başkanvekili İbrahim Özkan’ın katılımlarıyla gerçekleştirildi.

 

Törende konuşan Ekrem İmamoğlu, “150 gün 150 Proje açılış ve temel atmalar maratonumuzda, bugün, 150 yıllık tarihe sahip bir iştirakimiz için bir aradayız. İETT, yalnızca İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin değil, Türkiye’nin en değerli, en köklü kurumlarından ve markalarından biri. Temmuz ayı itibariyle, toplam 3 bin 324 otobüs, 3 bin halk otobüsü ve 5 bin 460 şoför ile 16 milyon İstanbulluya hizmet veriyor. Günde 4 milyondan fazla İstanbullu, İETT ile şehir içinde seyahat ediyor. Metro hatlarımız, deniz hatlarımız ve Marmaray dahil, şehrimizdeki toplam 7,5 milyon kişilik günlük kitlesel ulaşımın yüzde 60’ını tek başına İETT karşılıyor. Bu rakam, Avrupa’daki şehirlerin çoğundan kat be kat büyük bir rakam.” dedi.

Metrobüsten günde 900 bin kişinin faydalandığını belirten, “Otobüsler ve halk otobüslerini bünyesinde barındıran İETT envanterinin 600’ü metrobüslerden oluşuyor. Hepiniz biliyorsunuz. Beylikdüzü’nden Söğütlüçeşme’ye uzanan 52 kilometrelik ve 44 duraklı metrobüs hattında günde 900 bine yakın insan faydalanıyor. Pek çok alanda olduğu gibi, ne yazık ki bu alanda da yıllara sarih bir ihmal söz konusu. Bir kısım özensizlikler yapılmış. Sistem, en baştan yanlışlıklarla, eksikliklerle ve özensizliklerle başlamış.” ifadelerini kullandı.

Geçmiş dönemde Hollanda’dan yapılan metrobüs alımlarını eleştiren İmamoğlu, “Bu araçlar, yerli kaynağımız yokmuş gibi Hollanda’dan alındı. Yabancı kaynaktan almaya karar verdiniz, eyvallah; tanesi 1 milyon 250 bin euroya alındı. Yani bugünün parasıyla otobüsün tanesi 23 milyon lira. Tam 23 milyon liraya metrobüs alacak bir yönetici, bunun detayına nasıl bakmaz? Bununla nasıl ilgilenmez? İnanın anlatılabilir değil, anlaşılabilir hiç değil. Bu ülkenin bu kadar zengin olmadığını, büyük bu ülkenin en büyük belasının, sıkıntısının müsriflik olduğunu, israf olduğunu hepimiz biliyoruz. Yani bırakalım her şeyi bir yana, hani bunu anlatırken, konuşurken bizim toplumsal tarifimizle; ‘Hiç mi Allah korkunuz yok, hiç mi vicdanınız sızlamıyor?’ diye herkes bunu sorar. Söz konusu araçların İstanbul’un topoğrafyasına da uygun olmadığından depolarda çürümeye bırakıldı. Alım yapılan firmanın da faaliyetine son verildi. Komedi filmi gibi. Yazıktır ve günahtır. Gerçekten utanç verici bir durumdur.” şeklinde konuştu.

Ekonominin kötü olduğunu ve hükümetin değişmesi gerektiğini vurgulayan İmamoğlu, “Büyükşehir Belediyesi’ndeki bütün sorunları, elimizdeki sihirli değnekle de çözemeyiz. Zincirin halkaları gibidir bu. Evet, sizi çözebiliyoruz. Diğer o bütüncül sorunları çözemiyoruz. Sebebi ne? Çünkü ekonomi kötü. O zaman ekonominin de iyi olması lazım. Çünkü, gelir dağılımındaki adaletsizlikler, eşitsizlikler, sadece İBB’nin kendi alanında çözebileceği bir konu değil. 360 derece bütün ülkede çözülebilmesi gereken bir problemdir. Çünkü gelir adaletsizliği var. Dolayısıyla sorunun temeli, ekonomiyle ilgili sorunlar ve problemler. İş gücünün hakkını alamaması gibi sorunlar ve temelinde yatan süreçlerin mesulü, ülkeyi yöneten akıldır. Yani tümden bir değişim bekliyorsak, ülkedeki bugünün yönetici aklını değiştirmek zorundayız ve hükümeti değiştirmek zorundayız. Bunun başka bir yolu yok. Bunu bilin.” dedi.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir