1. Haberler
  2. SAĞLIK
  3. Tüm Bildiklerinizi Unutun: Freud’un Cinselliğin Ötesindeki Libido Teorisi

Tüm Bildiklerinizi Unutun: Freud’un Cinselliğin Ötesindeki Libido Teorisi

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Cinsellik, bilinçaltı ve rüyalar… Freud’u hep bu kavramlarla anımsarız. Ancak işin içine Libido Teorisi girince, Freud’un dünyasında her şey bir adım daha karmaşıklaşıyor. Cinselliğin ötesinde kendine yer bulan bu teoriyi gelin birlikte keşfedelim. 👇

Kaynak: 1, 2

Freud libidoyu, davranışlarımızı yönlendiren dürtülerden veya içgüdülerden gelen enerji olarak tanımlamıştır.

Bununla birlikte iki tür dürtü arasında ayrım yapmıştır: “yaşam dürtüsü” ya da “Eros” ve “ölüm dürtüsü” ya da “Thanatos”.

Yaşam dürtüsü, duygulanımlar veya duygularla ilgili dürtüleri ifade eder.

Bunlar bizi aşık olmaya, üremeye ve diğer insanlarla bağlantı kurmaya davet eder.

Öte yandan, yaşama karşı olan ölüm dürtümüz vardır.

Bu dürtünün ortaya çıkması için bir miktar yıpranma ve aşınma gerektirir. Sonunda bize zarar veren aynı tip insanlara aşık olduğumuzda ölüm dürtüsünü hissetmemiz normal bir durumdur.

Çoğunlukla libido ile cinsel hazzı ilişkilendirsek de Freud için haz daha da öteye gider.

Susadıktan sonra su içtiğimizde ya da lezzetli bir tatlıyı tattığımızda duyabileceğimiz haz, Freud’un düşündüğü hazza örnektir.

Sigmund Freud, temel insan işleyişini açıklamak için belirli bir zihin yapısı oluşturmuştur.

Bu yapı üç unsurdan oluşur: id, ego ve süperego. Aynı zamanda Freud’a göre bu kavramların her birinde libido farklı şekillerde mevcuttur.

İd, haz ilkesinin bulunduğu yerdir, bizim anlık haz olarak gördüğümüz şeydir.

Psikolojimizin bizi bilinçsizce hazza yönlendiren kısmıdır. Örneğin, susadım: Soğuk bir bira bulacağım.

Ego ise libidonun enerjisini sınırlar.

Ego, gerçekliği göz önünde bulundurarak haz almaktan sorumludur. Bu noktada çevremiz ve toplum kuralları devreye girer. Bir önceki örnekle devam edersek canım bira isteyebilir ama belki de araba kullanmam gerektiği için alkolsüz bir içecek seçerim.

Son olarak süperego, egoya benzer ancak ahlaka büyük önem verir.

Toplumun normlarını ve değerlerini içselleştirmiştir. Kuralları başkalarıyla temas ve etkileşim yoluyla öğreniriz. Örneğimize geri dönecek olursak bira içtiğim için kendimi suçlu hissedebilirim çünkü sosyal bağlam dışında alkol içmek toplum tarafından hoş karşılanmaz. İçselleştirilmiş vizyon nedeniyle kendimi suçlu hissediyorum.

Freud’a göre libido, insan gelişiminin farklı aşamalarında da mevcuttur ancak kişinin gelişiminde nerede olduğuna bağlı olarak farklı şekillerde ifade edilir.

  • Oral evrede, haz ağız yoluyla elde edilir. 

  • Anal evrede, anüsün çevresini saran sfinkter kas ve dışkılama kontrol edilir, aynı zamanda aktivite, zevk ve cinsellikle bağlantılıdır. 

  • Fallik evrede, ürettiği hoş his sayesinde idrar yaparken zevk alınır. 

  • Latansevresinde, utanç ortaya çıkar ve cinsellikle ilgilidir. 

  • Genitalevrede, ergenlik ve cinsel olgunluk gelişir.

Ancak Freud’a göre libido bazen durgunlaşır, yani doğal akışla ilerlemez.

Bu, ilerlemeyi engelleyen bir tür sabitlenme olduğunda ortaya çıkar. Örneğin, oral evrede ağızdan aldığımız zevke tutunursak onu geride bırakıp kendimizi bir sonraki evreye tamamen kaptırmamız zor olacaktır.

Gördüğümüz gibi psikanalizin babası Freud, libidoyu bugün bizim düşündüğümüz gibi düşünmüyordu.

Ona göre libido sadece cinsel haz alma arzusu değildi ve hayatımızın diğer alanlarında da örtük olarak vardı.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir