Cinsellik, bilinçaltı ve rüyalar… Freud’u hep bu kavramlarla anımsarız. Ancak işin içine Libido Teorisi girince, Freud’un dünyasında her şey bir adım daha karmaşıklaşıyor. Cinselliğin ötesinde kendine yer bulan bu teoriyi gelin birlikte keşfedelim. 👇
Kaynak: 1, 2
Freud libidoyu, davranışlarımızı yönlendiren dürtülerden veya içgüdülerden gelen enerji olarak tanımlamıştır.
Bununla birlikte iki tür dürtü arasında ayrım yapmıştır: “yaşam dürtüsü” ya da “Eros” ve “ölüm dürtüsü” ya da “Thanatos”.
Yaşam dürtüsü, duygulanımlar veya duygularla ilgili dürtüleri ifade eder.
Öte yandan, yaşama karşı olan ölüm dürtümüz vardır.
Çoğunlukla libido ile cinsel hazzı ilişkilendirsek de Freud için haz daha da öteye gider.
Sigmund Freud, temel insan işleyişini açıklamak için belirli bir zihin yapısı oluşturmuştur.
İd, haz ilkesinin bulunduğu yerdir, bizim anlık haz olarak gördüğümüz şeydir.
Ego ise libidonun enerjisini sınırlar.
Son olarak süperego, egoya benzer ancak ahlaka büyük önem verir.
Freud’a göre libido, insan gelişiminin farklı aşamalarında da mevcuttur ancak kişinin gelişiminde nerede olduğuna bağlı olarak farklı şekillerde ifade edilir.
Ancak Freud’a göre libido bazen durgunlaşır, yani doğal akışla ilerlemez.
Gördüğümüz gibi psikanalizin babası Freud, libidoyu bugün bizim düşündüğümüz gibi düşünmüyordu.