Galatasaray bu akşam Şampiyonlar Ligi’ne geri dönüyor. Zorlu gruptaki ilk rakip ise Danimarka’nın güçlü temsilcisi Kopenhag.
Kopenhag dendiği zaman tüm Galatasaraylıların aklına 2000 yılındaki UEFA Kupası finali geliyor. Kopenhag’daki finalin saha dışında yaşanan yönleri de tarihi bir niteliğe sahipti. O sene Leeds United ile İstanbul’da oynanan maç öncesi çıkan olaylarda iki Leeds taraftarı yaşamını yitirmişti. Ardından gidilen Kopenhag’daki finalden önce ise Türk ve İngiliz taraftarlar arasında Danimarka tarihine geçen büyük bir meydan kavgası yaşanmıştı.
Öyleyse gelin, Galatasaray-Kopenhag maçından önce bu tarihi süreci yeniden hatırlayalım.
1999-2000 Sezonu UEFA Kupası Yarı Final ilk maçı için İstanbul’a gelen Leeds United kafilesi, Galatasaray Adası’nda Galatasaraylı yöneticiler tarafından ağırlanıyordu.
Herkesin keyfi o kadar yerindeydi ki, kimse az sonra gelecek haberle her şeyin bir an içinde değişeceğini tahmin edemiyordu. Ada’ya yanaşan bottan inen görevli, garsonun kulağına bir şey fısıldadı. Duyar duymaz yüzünün rengi değişen garson, derhal bu haberi Galatasaray Başkanı Faruk Süren’e bildirdi.
Haberi duyan Süren’in yüzü bembeyaz kesildi.
Taksim’de çıkan olaylarda Kevin Speight ve Christopher Loftus adlı iki İngiliz taraftar bıçaklanmış ve hayatlarını kaybetmişti.
Derhal Ada’dan ayrılıp morga gidildi. Olaylar Taksim Meydanı’nda başlamış ve İngiliz taraftarların alkolün de etkisiyle etrafa saldırmaları ile büyümüştü.
İstanbul’da oynanan ilk maçı Galatasaray 2-0 kazandı. Ancak maçın skorundan çok maç öncesi yaşanan olaylar dünya gündemine oturdu. İki İngiliz taraftarın öldürülmesi Ada basınında geniş yer buldu. İki hafta sonra İngiltere’de oynanacak rövanşta Galatasaray’ı eşi benzeri görülmemiş bir maç bekliyordu. Leeds Başkanı, maç için Leeds’e gelecek Türklerin güvenliklerini garanti edemiyoruz diyerek mesajı direkt verdi. UEFA da rövanşta stada Türklerin alınmayacağını duyurdu.
Galatasaray Leeds’e maçtan bir gün önce değiş maç gün geldi. Allen Road Stadı devasa bir taziye eviydi. Galatasaraylı futbolcular cehennem gibi bir atmosfere can korkusuyla çıktılar.
Olayı kan davasına dönüştüren Leeds taraftarı, tüm stadı İstanbul’da ölen taraftarlarının fotoğraflarıyla donattılar. Türk taraftarlarının olmadığı sadece sınırlı sayıda Türk gazeteci ve yöneticinin takip ettiği maç 2-2 berabere bitti. İlk maçı 2-0 kazanan Galatarasay, bu cehennem atmosferden çıkmayı başardı. Ancak iş bitmemişti. Kopenhag’da oynanacak final maçı öncesi ortalık yeniden alevlenecekti.
Kopenhag’daki finalde Galatasaray’ın rakibi yine bir İngiliz takımı olan Arsenal’di. Kopenhag’a gelen binlerce Arsenal taraftarı arasında Leedsli taraftarlar da vardı.
Galatasaray’ın gerçek tribün gücü İstanbul’da kalmıştı. Kopenhag’a giden Türk taraftarların büyük kısmı Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde yaşayan gurbetçilerdi. Zira Türkiye’den Kopenhag’a mesafe uzak, biletler pahalıydı. Dolayısıyla çıkacak bir kavgada İngiliz taraftarlarının üstünlüğü kaçınılmazdı. Ayrıca büyük nefret ve intikam hisleriyle Kopenhag’a gelmişlerdi.
Kopenhag’da maçtan bir gün önce olaylar patlak verdi. İngiliz taraftarlar toplu halde Türk taraftarların bulunduğu cafe ve barlara saldırmaya başladılar.
Böylesine büyük bir toplumsal olayı daha önce yaşamamış olan Danimarka polisi bir anda büyük bir şoka uğradı. Şehir merkezinde resmen meydan savaşı çıkmıştı. Polis yetersizdi, Tivoli Meydanı’nda kan gövdeyi götürüyordu. Yaşananlar her iki takımın kamp yaptığı otellere ulaşınca maçın erteleneceği ihtimali bile gündeme geldi. Ancak UEFA, finalin 17 Mayıs akşamı belirlendiği gibi oynanmasına karar verdi.
Maç günü ise olaylar devam etti. Kopenhag Meydan Savaşı olarak da ifade edilebilecek olaylarda neyse ki can kaybı yaşanmadı ama iki kişi ağır olmak üzere 150’den fazla taraftar yaralandı.
Final maçını penaltı atışları sonucu kazanan Galatasaray UEFA Şampiyonu oldu. En az bu şampiyonluk kadar konuşulan ise yaşanan kavgaydı. Danimarka’da bugün dahi polis öğrencilerine, bu maç öncesi çıkan olayların izletildiği ve eğitim verildiği öğrenildi. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra ülkenin gördüğü en büyük toplumsal şiddet vakaları olarak kayıtlara geçti.
Leeds United ise İstanbul’da ölen taraftarlarını hiçbir zaman unutmadı. Aradan geçen 23 seneye rağmen, şehirde Galatasaray nefreti devam ediyor.
Galatasaray ve Leeds United’ın yolları bir gün yeniden kesişecek mi bilmiyoruz. Bildiğimiz şu ki, İstanbul’da ölen iki İngiliz’in isimlerinin Ellen Road tribünlerinde sonsuza kadar yaşayacağı. Leeds’in ezeli rakipleri bugün bile Leeds taraftarlarını kızdırmak için Galatasaray formaları ile maçlara gidiyor.
Meydan savaşının yaşandığı şehrin temsilcisi Kopenhag takımı ise bu akşam İstanbul’da Galatasaray ile karşılaşacak. Bu şehrin Galatasaray’a hatırlattığı kuşkusuz çok hatıralar var.
