Çoğu insanın yaşlılıktan ölen bir yakını vardır. Bununla birlikte, teknik olarak konuşursak, yaşlılık aslında hipertansiyon veya diyabet gibi bir ölüm nedeni değil. Peki birinin yaşlılıktan öldüğünü söylediğimizde ne demek istiyoruz? Detaylar için buyurun…👇
Kaynak: https://health.howstuffworks.com/dise…
Çoğu insanın yaşlılıktan ölen bir yakını vardır. Bununla birlikte, teknik olarak konuşursak, yaşlılık aslında hipertansiyon veya diyabet gibi bir ölüm nedeni değil. Peki birinin yaşlılıktan öldüğünü söylediğimizde ne demek istiyoruz?
“Bir kişi yaşlandıkça, genetiği, yaşam tarzı, deneyimleri ve organlarının stres altındaki aktivitesini gerçekleştirme yeteneği değişebilir.”
“Yaşla birlikte çeşitli kronik durumların görülme sıklığı artıyor, bu da ölüm riskinizi artırıyor. Ancak bunun suçlusu tek başına yaşlılık değil.”
En büyük sıkıntılardan biri, vücudun zaman içinde homeostazı daha az koruyabilmesi. Homeostaz, çevresel değişikliklere yanıt olarak bir organizmada iç stabiliteyi sürdürme yeteneği.
Mükemmel homeostazı olan insanlar iyi düzenlenmiş vücut ısısına, kan basıncına, kan şekerine, su dengesine ve kan akışına sahip olma eğiliminde.
“Yaşlanmayla birlikte ortaya çıkan değişiklikler, fizyolojik sistemlerde düzensizliğe neden oluyor. Bundan dolayı da homeostaz azalıyor ve hastalık gelişimi hızla artıyor.
Sonuç olarak yüksek tansiyon, diyabet gibi ‘yaşlılıktan’ ölüme neden olabilecek diğer birçok sorunlu hastalık ortaya çıkıyor.
Hastalığın etkileri farklılık göstermeye başlıyor. Genç bir insanda zatürre belirtileri ateş, öksürük ve göğüs ağrısı olabiliyorken, yaşlı bir kişide zatürre, yüksek kan şekeri ve zihinsel karışıklıkla ortaya çıkabilir.
“Yaşlılık hiçbir zaman ölüm belgesinde ölüm nedeni olarak yazılmaz. Çoğu zaman ölümün doğrudan nedeni, ciddi kalp krizi, kontrol edilemeyen enfeksiyon, hastalığın ilerlemesi gibi altta yatan (çoğunlukla akut) bir duruma bağlıdır.”