1. Haberler
  2. Gündem
  3. Vakanüvis yazdı: Cadılar bayramı küresel bir saçmalık

Vakanüvis yazdı: Cadılar bayramı küresel bir saçmalık

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Cadılar Bayramı: Eski ve küresel bir saçmalık

Vakanüvis

Güney Kore’deki Cadılar Bayramı faciası, uzun yıllar hafızalardan kazınmayacak gibi görünüyor. Güney Kore’nin başkenti Seul’de düzenlenen Cadılar Bayramı kutlamalarında yaşanan izdihamda hayatını kaybedenlerin sayısı – şimdilik – 151’e ulaşmış durumda.

Modern zamanlarda en hafif tabiriyle “insanların dağıttığı” ve Güney Kore örneğindeki gibi ölümlerin de görüldüğü bu gerçekten çılgınca “kutlama”, tarihteki izlerinde de pek matah bir şey değil.

Kış geliyor, hayat ölüyor, hayaletler ortaya çıkabilir

Cadılar Bayramı, her yıl 31 Ekim’de kutlanan, pagan toplumlardan kalma bir etkinlik. Bunu dünyanın başına dolayanlar ise eski İskandinav toplumları.

Nispeten modern zamanlarda Cadılar Bayramı’nı ABD’ye taşıyanlar ise yine kuzeyliler, İrlandalılar ve İzlandalılardı. Putperest birçok benzer toplumda olduğu gibi Keltler de “hayalet”e inanıyor ve bundan ödleri kopuyordu. Bu korkularını gidermek için de kışın başlangıcında bir takım “hayalet savuşturma” törenleri düzenliyorlardı. Mantık şuydu: “Yaz bitiyor, bitkiler önce sararıyor, sonra tamamen ölüyor. Kış geliyor, kış ölüm mevsimidir. Bu mevsimde ölüler ortaya çıkabilir. Hadi gelin, onları kovalım.”


Tapınaklara bağış lazım

Keltler, “paganist fıkhı” düzenleyen rahiplerine son derece bağlıydılar. Rahipler ise toplumdaki bu “ölüm ve hayalet korkusu”nu sonuna kadar sömürmekte mahirlerdi.

Halka, ortalıkta oluyordu.

Bu nedenle onları yatıştırmak için kapı önlerine yemek konulması gerekiyordu. Bir de tanınmamak için hayvan suretinden maskeler takmak da iyi olurdu. Hatta erkekler, kadın gibi de giyinebilirlerdi. Törenlerde kara kedi de kurban edildiği görülüyordu. Böylece Keltler toplanıyor, hayvan başları ve derilerinden oluşan kostümler giyip, bir yandan ölü insan ve hayvanların ruhlarını kendilerinden uzak tuttuklarına inanıyor bir yandan da ölüm düşüncesini unutmak için çılgınca eğleniyorlardı.

Romalılar ve Papalık Keltlerin inancına uydu

MS 43’e gelindiğinde, Roma İmparatorluğu Kelt topraklarının çoğunu fethetmişti. Roma merkezi idaresi, Kelt topraklarını yönettiği 400 yıl boyunca, Roma kökenli festivalleri Keltlerinkiyle birleştirmişti. Bu festivallerin ilki, Romalıların geleneksel olarak ölüleri andığı Ekim ayının sonlarında bir gün olan Feralia’ydı. İkincisi de Roma meyve ve ağaç tanrıçası Pomona’yı onurlandırmak için seçilmiş bir gündü. Pomona’nın sembolü elmaydı. Bugün, Cadılar Bayramı’nda uygulanan “elmaları sallama” geleneği de buradan geliyor. Roma İmparatorluğu; Hıristiyanlığı önce ezmeye çalışıp, bunda başarılı olamayınca kabullenmesinin ardından eski putperest geleneklerini bu yeni dinin içine sokmaya çalışmıştı.

Siyasi idarenin etkisi altındaki Papalık da buna çanak tutunca, Roma’ya zaten başka toplumlardan bolca gelen batıl itikat yeni dine girmişti. Aynı şekilde Hıritiyanlık Kuzey Avrupa’ya doğru yayıldıkça Kelt mitolojisinden de pek çok inanış Hıristiyanlığın içine sızacaktı. Bu toplumlardaki Ekim ayı etkinliklerine verilen önemi gören Papalık, aslında 13 Mayıs’ta kutlanan “Hıristiyan Şehitleri” gününü “Tüm Şehitler Günü”ne çevirerek daha kapsamı hale getirecek, tarihini de 31 Ekim’i 1 Kasım’a bağlayan güne sabitleyecekti.

Cadılar Bayramı’nın “Amerikan Versiyonu” başlıyor

Coğrafi keşiflerle birlikte Avrupalıların Amerika’ya göçleri başlayınca, bu insanların inançları da yeni kıtaya taşınmış oldu. Özelikle İrlanda ve İzlanda kökenli göçmenler, anayurtlarındaki törenleri burada da sürdürüyordu. İrlanda’da o yıllardaki “patates kıtlığı”nda çok fazla can kaybı yaşayan İrlandalılar, 31 Ekim’deki törenlerde bolca ölmüşlerine dair hikâyeler anlatıyor, sonra da bu kötü anıları unutmak için “her türlü çılgınca eğlence”ye dalıyorlardı.

Zamanla Kızılderililerden alınanlar, Avrupa’nın başka bölgelerinden gelenlerden görülenler ve Afrika kökenlilerin inançlarından etkilenmelerle ortaya karma bir Cadılar Bayramı çıkacaktı. Zamanla dünyayı etkisi altına alan “Amerikan yaşam tarzı” yayılmacılığıyla da bu inanışlarla alakası olmayan, hatta özgün inançlarında tam da böylesi kutlamalara karşı olduğu düşünülen toplumlarda bile Cadılar Bayramı her geçen gün taraftar bulmaya başlayacaktı.

O kadar ki, biz de dahil pek çok Müslüman ülkede yıllardır Cadılar Bayramı kutlanıyor. Hatta son olarak, İslamiyet’in neşet ettiği, Peygamber Efendimizin mübarek kabirlerinin bulunduğu Suudi Arabistan’da bile bu yıl Cadılar Bayramı kutlamaları yapıldı.

“Cadılar Bayramı ekonomisi”

Elbette bu toplumsal hareketlilik bir “Cadılar Bayramı ekonomisi”nin ortaya çıkmasını da sağladı. 1800’lerin sonlarında ABD’de Cadılar Bayramı; hayaletler, şakalar ve büyücülük ritülleri eşliğinde bir yandan bir tatil gününe dönüşecek diğer yandan da ticari faaliyetlere zemin hazırlayacaktı.

Bu gün, hem yetişkinler hem de çocuklar için bir “parti verme” vesilesi oldu. Partiler; oyunlara, mevsimin yemeklerine, özellikle şekerlere, bayram kıyafetlerine ve çeşitli maskelere odaklandı. Bütün bunlar da tabii olarak endüstriyel bir üretimi sağlayacaktı. Sonra devreye kanaat önderleri ve medya girdi. Topluluk liderleri ve gazeteler tarafından Cadılar Bayramı kutlamalarında “korkutucu” veya “garip” olan her şeyin satın alınması teşvik edildi. Bugün ABD’de, bir yılda satılan bütün şekerlemelerin dörtte birinin Cadılar Bayramı haftasında satılıyor olması etkinlikteki ticarîi boyutu gözler önüne seriyor. Böylece yeni bir Amerikan geleneği doğdu ve büyümeye devam etti.

Bugün Amerikalılar Cadılar Bayramı’na yılda yaklaşık 6 milyar dolar harcıyor ve bu da onu Noel’den sonra ülkenin en büyük ikinci ticarî tatili yapıyor. Cadılar Bayramı’nın kriminal boyutları da az değil. Cadılar Bayramı gününde çocuğunu siyanürlü şekerlemeyle kandırıp öldüren babalardan, bu günde şenlik havasında neşeyle otostop çeken kadınları katledenlere kadar pek çok cinayet de kayıtlara geçmiş durumda. Son not: 2007 yılında yapılan bir ankete göre; Amerikalıların “üçte birinden fazlası hayaletlere inandıklarını” söylüyor. “Yüzde 23’ü de bir hayalet gördüğünü veya birinin varlığını hissettiğini” iddia ediyor.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir