Türk Sinemasında ‘Çirkin Kral’ olarak anılan Yılmaz Güney, bir zamanlar başarılı oyuncu Nebahat Çehre ile tutku dolu bir aşk yaşayıp evlenmişti. Peki gerçekten bu detayları okuyunca tutkudan ve aşktan bahsedebilecek misiniz?
Nebahat Çehre’yi yeni jenerasyon Aşk-ı Memnu’nun efsane karakteri Firdevs Hanım olarak bilse de, yaşı yetenler onun çok daha önceden gelen başarılı oyunculuk kariyerini bilecektir.
Hatta 1964 yılında Miami’de düzenlenen Kainat Güzellik Yarışması’nda Türkiye’yi temsil ettiğini de pek az kişi bilir. Fakat onun derdi güzellik kraliçesi olmak değil, beyaz perdede başarılı bir oyuncu olmaktır.
Yılmaz Güney ise henüz sinemada “Çirkin Kral” lakabını almamış fakat 15 yaşından beri sektörde olan bir isimdir. Arka arkaya çektiği filmler sayesinde ismi, sinema izleyicileri için yavaştan akılda kalmaya başlamıştır.
1964 yılında çekilen “Kamalı Zeybek” filminde ilk kez bir araya gelmiştir Nebahat Çehre ve Yılmaz Güney. Nebahat’in pek de tarzı olmayan bu adamdan etkilendiğini kabul etmesi bir miktar zaman alsa da, bir süre sonra kendisine karşı koymamaya başlar.
Fakat önemli bir sorun da vardır: Yılmaz Güney o dönem Can Ünal isimli kadınla 6 yıldır nikahsız bir şekilde birliktedir. Üstelik Can Hanım, Yılmaz Güney’den hamiledir.
Fakat bu durum Yılmaz Güney’in Nebahat Çehre’ye evlenme teklifi etmesine engel olmaz. Can Hanım Yılmaz Güney’le, Yılmaz Güney ise Nebahat Çehre ile evlenmek istemektedir. Hatta Can Ünal “Önce benimle evlensin, boşansın daha sonra da Nebahat ile evlensin” bile demiştir.
Yılmaz Güney ve Nebahat Çehre artık aşklarını herkese ilan edip göz önünde birlikte olmaya karar vermişlerdir. Bu arada Yılmaz Güney film çekimleri için Adana ve Urfa’ya gider uzunca bir süre. Bu uzun ayrılıklar esnasında Nebahat Çehre’ye aşk dolu mektuplar yazar. Peki o mektuplarda sadece aşk mı vardır? Hayır! Yılmaz Güney’in toksik kıskançlığı, romantik cümlelerin arasından bas bas bağırmaktadır aslında.
“Sevgi benim hayatımda bir hastalıktır yavrucuğum, öldürücü bir yaradır.”
“Hatırlar mısın, Osmaniye’de bir jandarma resim çektirirken elini senin omuzuna atmıştı”
Çift 1967 yılının Ocak ayında evlenir. Peki bu yıllar önce başlayan bu birliktelik gerçekten bir aşk hikayesi mi yoksa şiddettin, kıskançlığın ve ilkelliğin içinde olduğu bir birliktelik midir? Cevabı Yılmaz Güney’in en yakın arkadaşı yapımcı Abdullah Keskiner’in kendi yazdığı kitaptan öğrenmek çok mümkün.
Abdullah Keskiner, arkadaşı Yılmaz Güney ve Nebahat Çehre’nin evliliğiyle ilgili tam olarak şunları söylemiş:
Bitti mi? Bitmedi! Yılmaz Güney’in Eşrefpaşalı filminde Nebahat Çehre’nin kafasına bir bardak koyarak gerçek silahla ateş etmesi var bir de.
Daha fazlası olamaz derken yaşanan çok daha korkunç bir şey daha: Yılmaz Güney’in Nebahat Çehre’yi arabayla ezmesi!
Yani gördüğünüz gibi arızanın, toksikliğin eksik olmadığı ama aşk hikayesi diye anlatılmaktan da geri kalınmayan bir ilişki onlarınki. Aşk bunun neresinde, o da herkesin kendi fikri…
Nebahat Çehre’nin yıllar sonra Fatih Altaylı’nın programında söyledikleri de tüm bu resme bakınca biraz ilginç kalıyor.