Faiz, enflasyon, doların değerindeki değişimler, merkez bankaları politikaları, fiziki alım satımlar ve jeopolitik gelişmeler, altın fiyatlarını etkileyen öncelikli parametreler. Altındaki getirinin iç ve dış piyasalarda enflasyonun altında kalması ise yatırımcıların yüzünü asıyor. Öte yandan dünya siyasetinde gerginliği arttıracak gelişmeler “güvenli liman” ihtiyacını tekrar öne çıkarabilir.
Altın son yıllarda yatırımcısının yüzünü pek güldürebilmiş değil. 2011 yılı Eylül ayında altının ons fiyatı 1.921 seviyesini gördükten sonra sert bir düşüşle 2015 yılında 1.050 dolara kadar çekildi. 1.050-1.375 bandında 5 yıl yatay bir seyir izledi. Sonraki aşamada 2020 ve 2022 yıllarında 2.075 zirvesini test etti ve son dönemde tekrar düşüşle 1.650 dolar seviyelerine kadar çekildi. Şu an itibarıyla 2011 zirvesinin yaklaşık yüzde 12 altında bulunuyor.
HANGİ FAKTÖRLER ETKİLİ OLDU?
Altının fiyatını belirleyen genel parametrelere bakacak olursak; faiz, enflasyon, ABD dolarının değerindeki değişimler, merkez bankaları politikaları, fiziki alım satımlar (merkez bankaları) ve jeopolitik gelişmeleri saymak mümkün. Altın fiyatında son aylardaki düşüşte özellikle faiz, enflasyon ve buna bağlı olarak merkez bankaları politikalarının etkili olduğu söylenebilir. Pandemiyle birlikte piyasaya verilen hatta merkez bankaları tarafından boca edilen likidite ve düşük faiz, altın fiyatını 1.400 dolar seviyelerinden 2.000 doların üzerine atarken diğer yandan enflasyon oranlarını da yukarı çekti.
Pandemi sonrası tedarik yollarındaki sıkıntılar bitmeden başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı ve Rusya’ya ambargo ile enerji maliyetlerindeki yükseliş, küresel enflasyonda 40 yıllık rekorların tazelenmesine neden oldu. Bu defa başta ABD Merkez Bankası (Fed) olmak üzere parasal sıkılaşma ve faiz artırım hamleleri devreye girdi. Fed, mart ayında faiz artışı, haziran ayında ise varlık azaltımı yani bilanço küçültme işlemini uygulamaya koydu. Fed, öncü ve lokomotif olduğu için onu Avrupa ve diğer merkez bankaları izledi (TCMB, Çin, Japonya hariç).
ABD 10 yıllık bono faiz oranı ağustos ayından bu yana yüzde 2.50’den başlayan çıkışla yüzde 3.50 seviyesini geçti. Benzer şekilde Almanya 10 yıllık bono faiz oranı yüzde 0.70 seviyesinden yüzde 1.80 seviyesine ulaştı. Aynı dönemde altının ons fiyatı ise 1.800 dolardan 1.650 seviyelerine kadar geriledi. Fed ve Avrupa Merkez Bankası parasal sıkılaşma ve faiz artırım politikası 2023 yılına sarkacak şekilde bir görünüme sahip. Bu açıdan altın fiyatlarında yukarı yönlü bir gelişme olması için bu yönden çok da bir umut görülmüyor.
Altın fiyatlarını etkileyen diğer faktörler içinde yakından izlenmesi gereken jeopolitik gelişmeler öne çıkıyor. Rusya-Ukrayna Savaşı henüz sürüyor iken önceki gün de Rusya Devlet Başkanı Putin “kısmi seferberlik” ilan etmesiyle Batı’nın Rusya’yı yıkmak istediğini, Rusya’nın egemenliğini korumak için gereken tüm adımları atacağını, söylemesi oldukça önemli. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, Putin’in kısmi seferberlik ilanı ve gerektiğinde nükleer silahları kastederek ellerindeki tüm kabiliyetleri kullanmakta tereddüt etmeyeceğine yönelik açıklamasını ciddiye almalıyız dedi. Diğer yandan geçtiğimiz günlerde Çin-Tayvan gerginliği yakından izlenen gelişmeler arasında. ABD Başkanı Biden’ın Çin’in saldırması halinde ABD askerlerinin, Tayvan’ı savunacağına dair sözleri nedeniyle Çin Washington’ı protesto etti. Ayrıca, Azerbaycan-Ermenistan sınır çatışması, İran’daki protesto gösterileri gibi küresel ölçekte siyasetin gergin olduğu aşikar.
YAKINDAN İZLENİLMELİ
Dileriz olmaz ama dünya siyasetinde gerginliği artıracak gelişmeler altının “güvenli liman” ihtiyacını tekrar öne çıkarabilir. Bu da altın fiyatını yukarı çekecek bir gelişme olur. Bu yönde altın fiyatında henüz bir fiyatlama söz konusu değil. Global ekonomiler yüksek enflasyon, resesyon beklentileri, artan borç sorunu gibi bir çok olumsuz gelişme ile boğuşurken, bir de siyasi ve jeopolitik gerginlik tabii ki hiç arzu edilmeyen bir durum. Bu aşamada daha çok Fed faiz artırımı ve parasal sıkılaşma politikaları altın ile ilgili fiyatlamalarda daha baskın. Ancak altının her zaman yakından izlenmesi gereken bir yatırım aracı olduğunu dikkate almakta yarar var.
İç piyasalarda altının gram/TL fiyatına bakıldığında kısa dönemli düşüş hareketi görülüyor. Dış piyasalardaki ons/dolar fiyatındaki düşüş nedeniyle dolar/TL kurundaki yükseliş hareketi altının gram/TL fiyatının bu seviyelerde tutunmasının esas nedeni. Yatırımcı açısından yılbaşından bu yana altın fiyatlarının performansına bakacak olursak; iç piyasada gram/TL fiyat artışı yüzde 26, dış piyasalarda (ons/dolar) yüzde (eksi) 8.75 gibi getiriler söz konusu.
ALTINDA (ONS/DOLAR); DÜŞÜŞ TRENDİ SÜRÜYOR
Altında (ons/dolar) düşüş trendi devam ediyor. Uzun dönem yatay trend desteğinin altına salınım görülmeye başlandı. İlk destekler 1.630-1.610 ve 1.580-1.500 seviyelerinde görülürken olası tepki alım denemelerinde ilk dirençler 1.690 ve 1.735-1.800 noktalarında görülüyor. Destek seviyelerinde tepki alım denemeleri görülse de satış baskısı korunuyor.
ALTIN (GRAM/TL); ÇIKIŞ DENEMESİ ZAYIF KALDI
Altın (gram/TL) fiyatında çıkış denemeleri güç kazanamadı ve direnç seviyelerinde satışla karşılaştı. Düşüş eğilimi sürüyor. İlk destekler 965 ve 946 seviyelerinde görülüyor. Sonraki destek ise 885 seviyesinde. Yukarı yönlü hareketlenmelerde ilk direnç 1.000 seviyesinde bulunuyor. Bu noktanın geçilmesi durumunda 1.040 ve 1.058 sonraki direnç seviyeleri. Destek noktalarında tepki alımları beklenebilir. Ancak, olası tepki yükselişlerinin direnç noktalarında satışla karşılama olasılığı yüksek.
ANALİZ: Dünya borsaları korkudan titriyor, ayı pazarı başladı
TL Kredi ve Mevduat Faizleri Azaldı…
BofA: Yatırımcılar 2008 krizinden bu yana ilk kez bu kadar sert şekilde nakite dönüyor